Page Title: Yapay Zekanın Tarihçesi Yapay zeka, günümüzde sıkça duyduğumuz ancak hala tam olarak anlamını bilmediğimiz bir kavramdır. Peki, yapay zeka nedir? Neyi ifade eder? Bu sorulara cevap verebilmek için öncelikle yapay zekanın tarihçesine bir göz atmak gerekir. İnsanlık, ilk çağlardan beri kendi işlerini kolaylaştırmak adına teknolojiye olan ilgisini hiç kaybetmedi. Ancak bilişim teknolojilerinin gelişmesi ve bilgisayarların kullanımının yaygınlaşması ile birlikte, insanlar düşünen makineler yaratma fikriyle de tanıştılar. Bu da yapay zeka konusunun doğmasına ve gelişmesine yol açtı. Yapay zekanın doğuşu, 1950'li yıllara kadar uzanmaktadır. Ancak bu dönemdeki çalışmalar, bugünkü anlamda bir yapay zeka sisteminden çok, basit hesaplama ve programlama işlemlerinden ibaretti. Yine de bu dönem, yapay zeka alanının temellerinin atıldığı bir dönem olarak kabul edilir. 1950'li yılların sonunda John McCarthy, yapay zekanın babası olarak kabul edilir. McCarthy, "bilgisayar bilimleri kongresinde kullanımı için en uygun terim" olarak "yapay zeka" ifadesini kullanmıştır. Yapay zekanın gelişimi, 60'lı yıllarda artarak devam etti. Bu dönemde yapılan çalışmalar, yapay zekanın insan düşüncesine benzer bir şekilde karar verebileceği ve çözümler üretebileceği fikrini ortaya çıkardı. Bu düşünce, yapay zekanın daha büyük bir ilgi görmesine sebep oldu. 1970'li yıllarda ise yapay zeka konusunda ümitler biraz kırıldı. Çünkü yapay zeka sistemlerinin hayal edildiği gibi insan zekasına yakın bir seviyeye gelemediği görüldü. Ancak bu durum, yapay zekanın geliştirilmesi için yapılan çalışmaların durmasına engel olmadı. 1980'li yıllarda, yapay zeka alanında en büyük ilerlemelerden biri gerçekleşti: uzman sistemler. Uzman sistemler, belirli bir alandaki uzman bilgisine sahip olan bir bilgisayar programıdır. Örneğin, tıbbi tanı koymada kullanılan bir uzman sisteminin, doktorların verdiği kararı taklit edebilmesi mümkündür. 1990'lı yıllarla birlikte yapay zeka, hayatımızda daha fazla karşımıza çıkmaya başladı. Günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız sesli asistanlar, araçlarımızda bulunan sürücü destek sistemleri ve daha pek çok teknoloji, yapay zeka sayesinde geliştirilmiştir. Bugün ise yapay zeka, yalnızca bir bilim dalı olmaktan çıkmış, hayatın her alanında büyük bir rol oynamaktadır. Alışveriş sitelerindeki öneriler, sosyal medya platformlarının her birimize farklı içerik göstermesi, reklamların kişiselleştirilmesi ve daha birçok örnek, yapay zeka sayesinde gerçekleşmektedir. Yapay zeka alanındaki en büyük gelişme ise makine öğrenmesi (machine learning) ile gerçekleşti. Makine öğrenmesi, yapay zekanın insan gibi düşünmeden, verilerden öğrenerek karar verebilmesini sağlayan bir yöntemdir. Son yıllarda ise derin öğrenme (deep learning) kavramı gündeme gelmiştir. Derin öğrenme, makine öğrenmesinin alt dalı olarak kabul edilir ve yapay zekanın çalışma şeklini insan beyninden esinlenerek yapar. Bu sayede yapay zeka sistemleri daha karmaşık problemleri çözebilme yeteneğine sahip olmuştur. Yapay zeka konusu hala gelişme aşamasındadır ve gelecekte çok daha büyük bir öneme sahip olacağı tahmin edilmektedir. Teknolojinin hızla ilerlemesi ve yapay zeka sistemlerinin daha da geliştirilmesiyle birlikte, hayatımızın her alanında yapay zeka ile karşı karşıya kalacağımız kesindir. Bu yazıda yapay zekanın tarihçesine genel bir bakış yaptık. Yapay zeka konusu oldukça geniş kapsamlıdır ve hala keşfedilmeyi bekleyen birçok alan vardır. Yapay zeka ile ilgili araştırmalar ve geliştirmeler sürdükçe, insanlık için daha fazla kolaylık ve fayda sağlayacağı kesindir.